4 Aralık 2012 Salı

MAVİ OKULDA SABAH...

Mavi okula giderken ben sabahları, genellikle atkım ile beremin arasındaki dar boşluktan bakıyor oluyorum hayata...O aralıktan, sarı saçlı birinin penceresinden baktığı servisi bekliyorum. Yine o aralıktan, bilge şöför Satılmış Bey'in, cevap hakkı doğduğunda verdiği "insan-baba-şöför " karışımı zekice cevaplarını izliyorum. İzliyorum diyorum; çünkü bazen, camımızdan uça kaça uzaklaşan yağmur kuşları gibi dönüp dolaşıp, gelip, avcuma konuyor o sözcükler. Sonra onları mavi okula kadar avcumun içinde sıkı sıkı tutuyorum. İlk günaydınla ilgim dağılıyor, avcumun içini kahve bardağının sıcaklığı kaplıyor bu kez ve flüt çalan arkadaşımla çene çalıyorum...