24 Ağustos 2013 Cumartesi

(BU)GÜNLÜK !

Yürüdüm o tozlu yolu...Kıvrıla kıvrıla yürüdüm...Hafif bir baş ağrısı...Sıcaktan alnıma yapışmış kâküllerim...Bi şahane oluyorum yapıştıklarında! Aklımdaki hiçbir düşünceye tam odaklanamıyorum. Belki o da sıcaktan...Tam gece okuduğum kitapla ilgili bir fikir gelir gibi oluyor, o sırada yeni bir market mi açılmış ya şu köşeye diyorum, yine tam bu sırada yanımdan sanki çok geniş bir caddemiz varmış gibi son sürat geçen arabaya küfrediyorum içimden, tekrar ne çizsem ya okula gidince düşüncesine geri dönüyorum, filan derken varmış oluyorum okulun girişi olan o ağaçlı yola...

Bugün de böyle oldu...Odam sakin...İçimden geçen bir şarkıyı açtım...Ritim tuta tuta dün çizdiklerime baktım. Hiç beğenmedim açıkçası! Kızların odasına kahveye gittim. Döndüm, söz verdiğim gibi Nilay'ın seramiklerinin üzerine ağırlık koydum düzgün kurusun diye...O sırada güvenlik görevlisi geldi kapıya, hafta sonu çalışan "çılgın insanları" kontrol ediyorlar genelde..."Ha siz miydiniz? " dedi beni görünce, ve gözlerinin bir ara kâküllerime kilitlendiğini fark ettim...:) Kendisi de "kel" olduğu için benimle saç konusunda polemiğe girmedi!:)

Avlunun camından gökyüzüne baktım, turuncu gökyüzüne...İçim sıkılıyor dedim. İçim: " ben asıl senden sıkıldım be, git şu çizimini yap, akşama kızların yanına çık, tüm salata menülerine bak sonra da lahmacun siparişi ver ve beni rahat bırak dedi!"
"Peki" dedim!