26 Şubat 2014 Çarşamba

İÇİM...

İçim ülke gerçeklerinden habersiz "flash tv" gibi bir alem iken, beynimde Enver Aysever aykırı sorular sormakta! Şu adam soru sormayı bir bitirse de koşa koşa içime yetişsem, karşılıklı 2 göbek atsak diyorum, yok ki yok! Susmuyor! Onu idare ederken aklıma çizdiğim karikatür geliyor, yarışmaya yetiştireyim diyorum...Hani şu elde çizdiğim için her tarafı mürekkep lekeleriyle kaplı olan...Bilgisayarımda hemen hiç program yüklü olmadığından ve bendeniz de sadece Corel 10 ve Photoshop 7 kullanabildiğimden, arkadaşım Mehmet efendiyi bunaltmak suretiyle Photoshop yüklettim bugün...Tabi ki Photoshop 7 mi kalır bu zamana? Haliyle Adobe Acrobat, ya da işte öyle bişey yüklemiş kendisi...Ben başında "Corel de yükle, aman haa Corel önemli" derken:

- Esmacığım Acrobat daha iyi bak Corel gibi bişey bunda çiz işte! dedi...ve çok iyi kalpli bir insan olduğundan, son ana kadar da Corel yüklemeye çalıştı ama bir sebepten yüklenmedi işte!

Mehmet'i bunaltma hakkımı daha hafta başından harcadığım için üstüne gitmedim, ona kahve yaptım ve bu konuda bir daha konuşmadık. "Kahve fincanını ben yıkayayım alllah aşkına" bahanesi ile okul koridorunda koşar adımlarla benden uzaklaştıktan sonra :) , çizdiğim karikatürü Acrobat'ta açtım. Aynen Mehmet'in dediği gibi tıpkı Corel mantığıyla çalışan bu güzide programda, resmin üzerine sen birşey çizersen çiziliyor ama iş silmeye gelince sadece program sayesinde çizdiğin çizgiler siliniyor, resmin orjinal halinden hiçbir çizgi eksilmiyordu...Kapattım programı...Kafamı bilgisayarın 2 kapağının arasına koyup, kapakları aniden kapatmak suretiyle intihar edesim geldi! Oda arkadaşım korkar diye yapmadım...
Sonuçtaaaa ne mi oldu? Eve gelince açtım paşa paşa Paint'i, onda temizledim arka planı filan işte!...Siyah beyaz karikatürlerin yarışmalarda rağbet görmediğini de biliyorum üstelik...İlkel koşullar tarzımsa ne yapabilirim...

Bir de okulda ekle sil haftası olduğu için ders seçme işleriyle uğraştım...Derslere baktıııım baktıııımmm...Tek düşündüğüm, 34 yaşına geldiğim için sanırım, artık öğrenci olma duygumu bitirmişliğimdi...O kadar çok sorunum vardı ki, "seramik sanatı ve sorunları" bana:
-Ay herkesin derdi bende anacım, onu da ben mi yükleneyim? diyen mahallenin anaç teyzesi gibi göründü bir an...Biliyorum kimsenin suçu değil, benim kendi isteksizliğim...Tamamen yaşla alakalı, anladığımız anlamda öğrencilik duygusunun sona ermesi ve bitiş çizgisini zorlamakla alakalı zannedersem...Ya da daha basit; depresyondayım! :)

Ayy dur dur içimde ankara havaları başladı, gideyim bitmeden yetişeyim...

- Peki şeye ne diyorsunuz?, sanatın varoluş sürecindeki sancılı ve de......

-Sus Enver!

Hiç yorum yok: