8 Aralık 2017 Cuma

DİPNOT


Yazı falan yazacak gücüm kalmadı artık. Yemin ederim bu tez işi bütün yaşam enerjimi aldı ve arkasına bakmadan gitti . Tam bloğa birşey yazayım diye oturuyorum, bütün cümlelerim iğrenç genellemelere, "mıştır", "muştur"lara kayıyor. Kendimi alıntı yaparken daha da kötüsü kendimden alıntı yaparken yakalıyorum. Omuzlarımdan silkiyorum sonra kendimi " Marks mısın Engels misin kızım havan kime gerzek diye bozuyorum!" O kadar da kötü davranmıyorum sonra hemen barışıyoruz. Sayfa sonuna dipnot düşesim geliyor. Dipteyim nottayım depresyondayım yazıyorum dipnota. Bence bir ülkeyi içten çökertmek istiyorlarsa nüfusun çoğuna kısıtlı bir süre verip, işten atmakla tehdit edip, tez yazmaya zorunlu bırakmalılar, "ki sanırım öyle yapıyorlar"! Çünkü kafalar baya bilmediğimiz yerlerde şuan...Gidiyor yani, astral seyahat!... Kafa bedava uçak bileti kazanmış da vücudun bundan haberi yok gibi...Mesela ayaklar maldivlerde dondurma yiyor, beyne ise
eskimolar karla Ahu Tuğba masajı yapıyor!

Amma da şikayet ettim bee! Biliyorum biliyorum yalnız değilim genç nüfusun hatrı sayılır bir kısmı çeşitli sebeplerden tez yazıyor (aha keşke bu konuda bir tez yazsaydım). Büyütecek bişey yok. Mesela başka bir sürü üzülecek - sevinecek şey oluyor memlekette ki daha çok üzülecek şey oluyor maalesef. Neyse beyin kuzey kutbundan dönsün bir ara tekrar üstünden geçicem onların, şimdilik sarı fosforluyla altlarını çizdim. Şey yapıcam, bir sevineceğim üç üzüleceğim var ilerdeki sayfalarda...Şey yapmak deyince, çok da şey yapmayın o zaman, iyi geceler...