17 Şubat 2019 Pazar

DODO'YA...


Dün annemle gezmeye gittik. Arkadaşlarımızla kahvaltı yapalım dedi annem. Aslında evde de yapılacak önemli işlerim vardı ama onu kırmadım artık, "tamam gidelim" dedim. Neyse güç bela vardık arkadaşların olduğu kafeye. Evden tam çıkarken 2 kere kustuğum, 1 kere de altıma yaptığım için biraz geç kalmışız. Bunu annemin telaşından ve alnına yapışan kahküllerinden anladım. Aman canım olur o kadar ne yapayım içimde mi tutayım? O zaman da dert ediyor zaten annem.

Neyse, biz vardığımızda bizim arkadaşlar da gelmişler. Arkadaşlar dediysem aslında ben yeni tanışıcam üçüyle de...Bakayım ne menem şeyler, sevmezsem annemi de görüştürmem diye düşünüyorum.

Kafeden içeri girdiğimizde baktım bunlar ayağa kalktılar bir ihtimam bir hoşgeldinler bişeyler!...Şaşkın mıyım? Hayır! Zaten hep böyle karşılanırım, o yüzden aferin! Annem mama sandalyesi isteyip beni baş köşeye yerleştirdi. Savıma "kıvırcık arkadaş", soluma da annem oturdu. Önce bir süzeyim dedim hepsini. Başladım süzmeye. Ya şu kıvırcık komik mi ne! Anam valla dur tutamıyom az gülcem ona galiba! Aha da güldüm! Dur ben de kendimi ona sevdireyim, az göz kırpayım filan sevinsin! Sevindi şapşal! Kıvırcığın işi tamam, hmm biraz da şu yanındaki "Balkız" ı inceleyeyim. Pek güzel konuşuyo sakin sakin...Ne dediğini çok anlamıyorum ama iyi geldi bana böyle tatlı tatlı anlatıyo. Ay canım benim dur ona da göz kırpmalı gülüşümden yapayım da arkadaş olduğumuzu anlasın. Hadi bakalım al sana kıps kıps! Ya ben Balkız'a gülüyom bu Kıvırcık yine kendinden geçti, "sana yapmıyorum Kıvırcık arkadaş, Balkız arkadaşa"...Ay noluyo kucavına alıyo Kıvırcık beni! Aaa Balkız'la Kıvırcık arkadaşın arasında oturuyorum şimdi. Hmmmmhh rahatmış burası,durun şöyle kaykılayım da arkadaş arkadaşa muhabbet edelim. Aha gülüyorlar, dur ben de güleyim espriyi kaçırmış gibi olmayayım. He he he! Tutun lan düşüyordum az daha...

Kahvaltı masası da pek zengin...Annemin en sevdiği şey kahvaltıdır, sanırım bana da birazdan sumcuklu yummurta verecek! O da ne!? Buvarda haşlanmış bal kabavsı mıı?!Hmmmhhh! Tüküreyim ya ben bunu, bu ne!? Parmağımla da ezeyim, protesto amaçlı her yere de süreyim ki anlayıp bana sumcuklu yummurta versin...Anlamıyo, kıyılmış üzüm veriyo şimdi de...O zaman herşeyi yere atayım. üzüm kıymasıymış peh! Yanlışlıkla avzıma girdi biri, tadı da fena değilmiş ya, dur 1 yiyeyim, 3 yere atayım.

Bu annemin yanındaki kim ya, üçüncü arkadaş?! Kara kara ordan bana bakıyo. "Canım merhaba üzüm kıyması ister misin?! Aaa bu şey bu şeeey, annemin Esmamu arkadaşııııı! Mamu arkadaş üzüm kıyması uzatıyorum hadi bunu sen al da annem bana sumcuklu yumm...Hoppalla! Beni de aldı üzüm kıymasıyla beraber kucavına! Ay bana burda bi sakinlik çöktü, Mamu arkadaşın enerjisi mi düşüktür nedir artık...Ayy sallıyo da beni avzcık avzcık...Uyuycam Mamu ya dur bi nolur!

Ama iyi oldu iyi ki geldik buraya bugün...Valla güldük eğlendik...Kızlar bayıldılar bana...Zaten işte biraz göz kırpıyorum allah kıyamet kopuyo bunlar yerlerde, bir görsen kendilerinden geçiyolar. Şimdi artık gidiyomuşuz. Arabama oturtuyor beni annem. Ama Balkız arkadaşla Mamu arkadaş bişey mi alcaklarmış neymiş, yandaki mavzaya gidecekmişiz. Ayyy Kıvırcık ayrılıyor burada bizden...Sevdim seni kıvırcık, görüşelim arada vatsyazdan, geldikçe de ara! Hadi selametle!

Mavzaya giriyoruz şimdi. Çocuk mavzası gibi de burası. Ay aşırı sıcak içerisi. Annem de bana bişe mi...
Aaaaa! Eve ne zaman geldik yav!